Hayatımızın her anında olan cep telefonlarının bilinen zararlarına bir yenisi daha mı ekleniyor? Ne kullanılan filtreler, ne de fotoğraf hileleri kişilere kar etmiyor. Özellikle son yıllarda moda olan ve kişinin kendi kendisini çekmesi anlamına gelen ‘Selfie’lerin estetik ameliyatların sayısını artırdığı bir gerçek. Yüz Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, selfie’nin karanlık yüzü hakkında bilinmeyenleri anlattı.
Kim Kardashian’ın bile kitabını yazdığı ‘selfie’ çılgınlığı her kuşağı sararken bir karanlık yüzü olduğunu fark etmiyoruz. Artık günümüzde vücudumuzdan bir uzvu haline gelen cep telefonları, bu sefer kanser riski taşımıyor ancak soluğu yüz cerrahında aldırıyor. ABD’de bulunan Georgia Teknoloji Enstitüsü’nde de 1.1 milyon fotoğraf ile yapılan araştırma çalışmasına göre, insan yüzü içeren fotoğrafların beğenilme oranının, insan yüzü olmadan çekilen fotoğraflara nazaran %38 daha fazla olduğunun gösterilmesi, insanların yüz fotoğraflarına ne kadar ilgi duyduğunun en önemli göstergesi. Elbette tüm bu ilgi beraberinde, çekilen pozlardaki detaylara da önemi arttırdı. Kişiler, özellikle yakın çekim pozlarda, yüzlerinde beğenmedikleri bölgeleri fark etmeye ve bununla ilgili değişim isteğine ilgi göstermeye başladı.
Ülkemizde ‘öz çekim’ olarak da bilinen selfie’nin karanlık yüzünün kökleri 20 yıl önce cep telefonlarına fotoğraf çekme özelliğinin eklenmesi ile salındı. Teknolojinin sürekli olarak gelişip değişmesi ile birlikte günümüzde 4K fotoğraf çekebilme özelliği olan sofistike cep telefonları, eski fotoğraf makinelerinde bulunan lensleri, geliştirilmiş teknoloji ile buluşturuyor. Yüz Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, gelişmiş teknolojinin kullanıcıların kendilerine olan özgüvenini ve sevgisini zamanla kırarak, çözümü uzman yardımında almalarına ve dolayısı ile estetik ameliyatların sayısını artırdığını belirtti.
Bir öpücüklü ‘selfie’, nasıl bu kadar etkili olabilir ki?
Yüz Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Gürkan Kayabaşoğlu, “Cep telefonu kameraları, yakındaki objeleri olduğundan daha büyük göstermek zorunda. Özellikle de ön tarafta bulunan selfie kameraları, fotoğrafları daha yakından çekilebilme özgürlüğü getirdi ancak çekilen fotoğraflar, insanların özgüvenlerinde bir takım sorunlara yol açtı” dedi. Kayabaşoğlu, şöyle devam etti: “Çünkü cep telefonuna en yakında bulunan burnumuz (açımıza göre, kulağımız, çenemiz) fotoğraflarda hep gerçekte olduğundan çok daha büyük çıktı. Bunu engellemeye çalışmak amacıyla selfie çekerken şekilden şekle giren insanları gözünüzün önüne getirmeye çalışın.”
Özelikle son yıllarda birçok insan cep telefonu ile çektiği resimlerde olduğundan çirkin göründüğünü düşünmekte, öz beğenilerinin hatta özgüvenlerinin azalması nedeniyle de son 10 yılda estetik ameliyatlara başvuru sayıları (özellikle de burun ameliyatlarına) tüm dünyada çılgınca artmış durumda.
Aynı tuzak, ameliyat sonrasında da geçerli; yeni burnunu resimlerde beğenmeyen birçok insan yeniden ameliyat olmak için doktor doktor gezmekte. Unutmayın, burnunuz ya da yüzünüz cep telefonu ile çekilen fotoğraflarda her zaman kaymalara (distorsiyon) uğrar. Bu konuyu lütfen aklınızdan çıkarmayın ve kendinizi boş yere üzmeyin.
Telefonsuz bir hayat düşünemiyoruz. Şu cep telefonları olmadan nasıl bir hayatımız vardı hatırlamıyoruz bile. Ne kadar acı. Artık hepimiz birer bağımlıyız?