L’Occitane geçtiğimiz günlerde yepyeni bir seriyi piyasaya çıkardı. Tabii ki tanıtımında ben de vardım ama burada anlatacağım seriyle ilgili deneyimim. Bu ürünlerle Etiler Cellest Klinikte bir bakım yaptırdım ve ilk uygulamada bile bayıldığım için yazmaya karar verdim.
Yeni ürün serisi Divine Harmony. Bir krem ve bir serumdan oluşuyor. Divine Harmony’de, yaşlanma karşıtı iki içeriğin yenileme gücü mükemmel bir şekilde bir araya getirilmiş. Seriyi kullanıldıktan kısa bir süre sonra ciltteki kusurlar ve parlaklık dengeleniyor, uygulama şekli ile anında sağlıklı hissediliyor ve yüz çevresini ve yoğunluğu dengeliyor.
Ürün lanse edilirken öğrendim ki Divine Harmony Cream bizi toprak, mersin çiçeği, ölmez otu ve misk kokuları ile saran Akdenizin temiz suları ile çevrili canlandırıcı Güzellik Adasını götürüyor. Kremin dokusu cilt gibi yumuşak ve ince. Cilt hızla aktif içeriklerini emiyor.
Jania Rubens özü, ürün cilde temas ettiğinde cildi rahatlatıyor ve nemlendiriyor. Sonrasında ürün aktifleşiyor, kremden yumuşak yağ bir yapıya dönüşerek lipofil aktif içeriklerin cilt tarafından emilmesini sağlıyor. Mersin çiçeği, ketencik, çuha ve hodan esansiyel yağları gibi içeriğiyle de mimik çizgilerini yumuşatıyor, yüzdeki dolgunluğu dengeliyor ve ışıltıyı arttırıyor.
Gelelim seruma… Immortelle Millesimee 5.000 damlasını Jania Rubens ile zenginleştirilerek yüz kontürü ve dolgunluğu üzerinde etkili su bazlı bir jel hayal edin. Süper ince bir zarla kaplı özel üretim birbirinin benzeri ufacık kapsüllere konarak korunan aktif içeriklerin karışımını da buna ekleyin 🙂 Ve tüm bu özel içerikler ciltteki uyumu yeniden yaratmak ve cilde etki etmek için uygun zamanı bekliyor.
Ürünün her kullanımında deniz toprakla bütünleşiyor. Mikro damlalar ciltte en ufak iz bırakmadan dağılıyor. Jania Rubens ve Immortelle bir araya gelerek cilde karışıyor. Bu ince yapıdaki serumun aktif içerikleri ile beraber cilt tarafından emiliyor. En inatçı kırışıklıkları yumuşatıp, cilde gençlik dolgunluğunu kazandırarak parmak uçları ile yüzü bir heykel gibi yeniden şekillendiriyor.
Sonuçta doğru bir uygulama tekniğiyle kullananı rahatlatıyor, mutlu ediyor ve bu yazının konusu olmaya hak kazanıyor.