Şimdi size yıllardır en iyi ve en kalıcı parfümler listesine giren bir parfümden bahsedeceğim. Neden mi? Çünkü o hem bir klasik hem de ay sonuna kadar İstanbul Ritz Carlton Otel’in lobisinde kendisinden oluşan bir şölene ev sahipliği yapıyor. Dior J’adore.
Bir kadının hayatındaki en önemli günlerinde, ona hep bir buket çiçek eşlik eder. J’adore, Dior un kadınlara sunduğu kocaman bir çiçek buketi; ışıltılı, neşeli, cesur ve tutkulu. Hindistanda yetişen bir cins manolyanın egzotik kokusundan, Fransız menekşesine kadar pek çok çiçek kokusundan oluşturulmuş bir buket.
J’adore meyveli çiçekli modern hafif bir parfüm. Genel yapı itibariyle tatlımsı, taze ve bolca çiçek içeriyor. Adeta bir bahçe gibi kokuyor. Açılışı mandalina yapıyor. Orta notalarında yoğunluk beyaz çiçeklerde. Beyaz çiçekler demişken gardenya, yasemin, orkide ve gül kullanılmış. J’adore ise hafif çiçeksi kokusuyla hem elegant ve lüks bir hava veriyor hem de o sertliği biraz olsun kırarak feminen bir yumuşaklık sağlıyor. Alt notalarda da misk ve kırmızı meyvelerle sonlanıyor. Hafif olmasının yanı sıra fark edilirliği ve kalıcılığı oldukça yüksek bir parfüm J’adore.
Kullanıcı yorumlarına bakıldığı zaman, ne kadar beğenildiğini de hemen anlayabilirsiniz. ‘Misler gibi kokmak’ cümlesinin tam karşılığı denebilecek kadın kokuları arasında yer alıyor. Kır çiçeklerinden taze meyvelerin kokusuna kadar, tüm ferahlığı kapsayan bir kadın esansı olduğunu da bilmelisiniz.
Gelelim unutulma davete (ki konuklar arasında ben de vardım) Davetliler Dior’un ikonik simgeleriyle yeni yıl ağacını süslerken J’adore’un çiçek bahçelerinden gelen esintiyle J’adore’un büyüsüne kapıldı. Christian Dior’un uğurlu rakamı 8’den ve kadın silüetinden ilham alan mutlak kadınsılığın simgesi Dior J’adore 20.yılını 2020’ye girerken bir davetle kutlamış oldu. Bana da bu platformdan bu unutulmaz kokuyu bir kez daha gündeme getirmek düştü. J